Diyarbakır Müzeler Müdürü Müjdat Gizligöl, Hibya Haber Ajansı'na restorasyon sürecine ilişkin bilgi verdi.
Diyarbakır Müzesi'nin 1934 yılında kurulduğu ve Türkiye’nin en köklü müzelerinden biri olduğunu belirten Gizligöl, “Diyarbakır Müze Müdürlüğünü oluşturan beş müzemiz var. Bu müzelerden biri de İçkale’de bulunan Arkeoloji Müzesi’dir. Müze kompleks alanında 14 tescilli yapımız mevcut. Her biri farklı amaçlarla işlevlendirilmiş durumda. Sanat galerisi olarak konumlandırdığımız Saint Georges Kilisesi, 6 Şubat 2023 depreminde hasar gördüğü için ziyarete kapatıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığımız hızlıca harekete geçerek restorasyon sürecini başlattı. Diyarbakır Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar iki yıldan uzun sürdü. 10 Ağustos itibarıyla kilisemizi yeniden ziyarete açmış bulunuyoruz.” dedi.
Restorasyon öncesinde sanat galerisi ve sergi salonu olarak kullanılan Saint Georges Kilisesi, bundan sonra da aynı işlevle ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek. Kilisenin hem Hristiyan toplumu hem de Diyarbakır için sembol bir yapı olduğunu vurgulayan Gizligöl, yapının tarihine ilişkin farklı görüşleri şöyle aktardı:
“En güçlü görüşlerden biri, kilisenin Hristiyanlığın serbest bırakılmasının hemen ardından, M.S. 350’li yıllarda Roma döneminde inşa edildiği yönünde. Bu nedenle Anadolu’daki en eski kiliselerden biri olarak kabul ediliyor. Bir diğer görüş ise yapının Sasani döneminde, 5. veya 6. yüzyılda bölgeye gelen Sasaniler tarafından saray olarak inşa edildiği ve bu saray içinde kilisenin yer aldığı yönünde. Kubbe yapısı da İran’ın Şiraz kentindeki Sasani eserleriyle büyük benzerlik göstermektedir.”
Gizligöl, daha önce kilisenin Artuklu döneminde (12. yüzyıl) hamam olarak kullanıldığına dair iddialar bulunduğunu, ancak son yıllarda yapılan arkeolojik kazıların bu görüşü çürüttüğünü belirtti. Gizligöl, “Kazılarımız, kilisenin hiçbir zaman hamam olarak işlevlendirilmediğini ortaya koydu. Belki Artuklular döneminde başka amaçlarla kullanılmış olabilir, ancak kesinlikle hamam değildi. Kazılar, yapının 3. veya 4. yüzyılda inşa edildiği, Sasani döneminde saraya dönüştürüldüğü ve Artuklu döneminde de medrese ya da başka bir yapıya çevrildiğine dair kanıtları güçlendirdi.” ifadelerine yer verdi.
Kilisenin mimari özelliklerine de değinen Gizligöl, 1920–1925 yılları arasında kubbelerinden birinin çöktüğünü, yaklaşık 90 yıl sonra ise restorasyon kapsamında kubbenin şeffaf malzeme ile yeniden inşa edildiğini söyledi.
İki kubbeye sahip Saint Georges Kilisesi, Diyarbakır’daki diğer kiliselerden farklı olarak büyük ve görkemli yapısıyla dikkat çekiyor.
Hibya Haber Ajansı
© Copyright 2025 kesanhaberler.com.tr Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.